Ekonomi

HÜDA PAR: Tartışmalı Siyasi Yol

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde dört milletvekili ile temsil edilen Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), Türkiye’de son yılların en çok tartışılan siyasi partileri arasında yer alıyor.

Kurulduğu günden bu yana parti, Hizbullah örgütüyle bağlantılı olduğu yönündeki eleştirilerle karşı karşıya.

Parti yetkilileri ise bu iddiaları reddediyor.

14 Mayıs 2023 genel seçimlerinde HÜDA PAR üyesi dört siyasetçinin Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) listelerinden meclise girmesiyle HÜDA PAR, kamuoyunun gündemine daha da sık gelmeye başladı.

Peki HÜDA PAR nasıl bir kuruluş süreciyle ortaya çıktı? Programında neler var? Son yıllarda nasıl bir siyasi hat izliyor?

Hizbullah nedir?

HÜDA PAR, yasal olarak 19 Aralık 2012 tarihinde kuruldu.

Bu gelişme medyada “Hizbullah parti kurdu” şeklinde yorumlandı.

İsimleri aynı olsa da Türkiye’de yıllarca faaliyet gösteren Hizbullah ile Lübnan merkezli Şii Hizbullah örgütü, birbirinden farklı gruplar.

Türkiye’deki Hizbullah, Hüseyin Velioğlu tarafından 1979 yılında kurulmuş, İslamcı çizgideki yasadışı örgütün adı.

İslamcılık dışında önemli bir Kürt kimliği de olan örgüt en çok Batman ve Diyarbakır’da etkindi.

Grubun ilk ortaya çıkışında önemli bir İran etkisi olduğu düşünülüyor.

Örgüt, 1990’larda PKK mensupları ile yoğun çatışmalara girdi.

Bir yandan da Kürt yurttaşların yoğun olarak yaşadığı kentlerde; İslami usullere uygun giyinmeyen kadınlar gibi “ahlaksız” olarak gördüğü kişilere, gazetecilere, insan hakları savunucularına ve Halkın Emek Partisi (HEP) gibi partilerin üyelerine de saldırılar düzenledi.

Eski Diyarbakır emniyet müdürü Gaffar Okan’ın da Hizbullah tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

Dönem dönem, Hizbullah’ın devlet içindeki bazı kesimler tarafından PKK ile mücadelede kullanıldığı ve eğitildiğine dair iddialar ortaya atıldı ve bu iddiaları ortaya atanlar “Hizbul-kontra” kavramını kullandı.

1990’ların ikinci yarısında örgüte yönelik operasyonlar düzenlendi ve 2000 yılında İstanbul Beykoz’daki bir operasyonda çıkan çatışmada örgüt lideri Hüseyin Velioğlu öldürülürken üst düzey iki ismi gözaltına alındı.

Örgütün, kaçırdığı kişilere kişileri binaların altına gömdüğüne dair bilgiler daha net olarak bu süreçte ortaya çıktı.

2009 yılında sona eren davada 16 kişiye müebbet olmak üzere sanıklara farklı sürelerde hapis cezaları verildi.

Yıllar içinde tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi.

Mustazaf-Der süreci

Bu süreçte 2004 yılında Mustazaflar ile Dayanışma Derneği (Mustazaf-Der) kuruldu.

Derneğin Hizbullah’la ilişkili olduğu iddia edildi.

Bazı uzmanlar o dönem, Hizbullah’ın mücadelesini silahlı eylemlerden yasal alana kaydırdığı yorumlarında bulundu.

Dernek 2012 yılında, “Hizbullah’ın amacı doğrultusunda faaliyet gösterdiği gerekçesiyle” Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kapatıldı.

Mustazaf-Der’in de aralarında bulunduğu İslamcı grupların kurduğu Peygamber Sevdalıları Platformu’nun yıllar içinde bölgedeki bazı kentlerde düzenlediği “kutlu doğum” etkinliklerine kitlesel katılımın olması dikkat çekti.

HÜDA PAR’ın ilk kuruluşunda neler yaşandı?

HÜDA PAR ise bu derneğin kapatılmasının hemen ardından kuruldu.

Partinin ilk genel başkanı Mehmet Hüseyin Yılmaz, Hizbullah ana davasının avukatlarındandı.

Yılmaz, Mustazaf-Der’in de eski başkanıydı.

Partinin içinde Hizbullah davasından yargılanan kişiler de yer aldı.

Birçok medya kuruluşu bu yeni gelişmeyi, “Hizbullah parti kurdu” yorumuyla haberleştirdi.

Parti programında neler var?

HÜDA PAR’ın, internet sitesinden de ulaşılabilen programında yoğun olarak İslami referanslara başvurulduğu görülüyor.

Partinin programında yeni bir anayasa ihtiyacından bahsediliyor ve yeni anayasanın değiştirilemez nitelikte hiçbir maddesinin olmaması gerektiği savunuluyor.

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, mevcut anayasanın, Türkiye Cumhuriyeti’nin bayrağı, yönetim şekli, başkentini tarif eden ilk 3 maddesinin değiştirilmesinin “teklif edilemeyeceğini düzenleyen 4. maddenin değiştirilmesini” istemesi, .

İnanç ve ibadet hürriyet bölümünde “Devlet, dinleri şekillendirme salahiyetini kendinde görmemeli, cumhuriyetin ilk yıllarında bu amaçla teşkil edilmiş Diyanet İşleri Başkanlığı özerkleştirilmelidir” ifadesi yer alıyor.

İktisat kısmında kapitalizm eleştiriliyor ve “Faize dayalı ekonomik sistem tamamen kaldırılmalıdır” deniyor.

Dış politika alanında; Birleşmiş Milletler, NATO ve Avrupa Birliği eleştiriliyor ve “Müslüman ülkelerle ileri derecede işbirliği içinde olmanın gerekliliğinden” bahsediliyor.

Eğitim bölümünde, “1867’den bu yana eğitimde kaybedilen bütün İslamî değerler, eğitim sistemine yeniden kazandırılmalıdır” ifadesi kullanılıyor.

Evlenme ve aile kurma hakkı kısmında, “Seküler anlayışın dayatmalarının sonucu suç olmaktan çıkarılan zina, yeniden suç olarak tanımlanmalıdır” cümlesi yer alıyor.

Mülkiyet ve miras hakkı bölümünde herkesin bu iki hakka sahip olduğu belirtiliyor.

Parti Kürt sorununda nasıl bir çözüm öneriyor?

Partinin programında Kürt sorunuyla ilgili kapsamlı bir bölüm bulunuyor.

Bu bölümün başında, “Türkler ve Kürtlerin yüzlerce yıl süren kardeşliğinin İttihat ve Terakki’nin uygulamaları ve nihayet cumhuriyetin kurulması ile beraber devletin uygulamalarıyla bozulmaya başladığı” savunuluyor.

Normalleşme ve toplumsal barış için özetle şu öneriler getiriliyor: “Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalıdır. Kürtçe, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmelidir.”

Bunun dışında, “Başta olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygı ile andıkları Kürt âlimlerine zulmedildiği resmen kabul edilmeli, yakınlarından ve bütün halktan özür dilenmelidir” ifadeleri de yer alıyor.

Bölgede yerel yönetimin ise güçlendirilmesi savunuluyor: “Mevcut merkezi ve yerel devlet organizasyon yapısının ıslahı ile beraber, mevcut yapının tabu olarak kabulünden vazgeçilerek olumlu ve olumsuz tüm yönleri ile eyalet sistemi, özerklik, federasyon gibi yönetim modelleri üzerinde serbestçe tartışılabilmelidir.”

Partinin seçimlerdeki performansı nasıl oldu?

Partinin kurulduktan sonra girdiği ilk seçim 2014 yerel seçimleri oldu.

Yüzde 0,2 oy alan parti, herhangi bir belediye başkanlığı kazanmadı. Öte yandan Diyarbakır ve Batman’da üçüncü; Muş ve Bingöl’de ise dördüncü oldu.

7 Haziran 2015 seçimlerinde bazı kentlerde bağımsız adaylar çıkardı ancak bu adaylardan seçilen olmadı. 1 Kasım 2015 seçimlerine katılmadı parti.

16 Nisan 2017’deki anayasa değişikliği referandumunda parti, “Evet” oyu çağrısı yaptı.

24 Haziran 2018 genel seçimlerinde yüzde 0,31 oy alarak yüzde 10 barajının altında kaldı. Diyarbakır ve Batman’da ise bağımsız adaylarla seçime katıldı ancak adaylar başarı kazanamadı.

Parti, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine katılmadı. 31 Mart 2024 seçimlerinde ise yüzde 0,52 oy aldı.

AKP listelerinden meclise

2021 yılından bu yana Zekeriya Yapıcıoğlu’nun liderliğini yürüttüğü parti, 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’na katılmamakla birlikte AKP’yi destekledi.

Dört HÜDA PAR üyesi AKP listelerinden aday olarak meclise girdi.

Yapıcıoğlu İstanbul’dan, Genel Sekreter Şehzade Demir Gaziantep’ten, Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç Mersin’den, parti sözcüsü Serkan Ramanlı da Batman’dan milletvekili seçildi.

Hem seçim kampanyası döneminde hem de bu seçim sonucu ardından Hizbullah ile HÜDA PAR ilişkisine dair iddialar yeniden gündem oldu.

Zekeriya Yapıcıoğlu, sık sık Hizbullah ile parti arasında bağlantı olduğu iddialarını reddetti.

Diğer yandan Hizbullah’ı “terör örgütü” olarak görmediğini de ifade etti.

Yeni mecliste, Anayasanın ilk dört maddesinin değiştirilemezliğinin ortadan kaldırılmasının gerektiği yönündeki açıklamada olduğu HÜDA PAR milletvekillerinin çeşitli açıklamaları ise kamuoyunda tartışma yaratıyor.

Meclisteki küçük partilerden olmasına karşın HÜDA PAR’ın çıkışları konuşulmaya devam edecek gibi görünüyor.

vakfikebir-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu