Teknoloji

Neden bazı müzelerde fotoğraf yasak?

Çoğu müzede ya da tarihi yerde fotoğraf çekmenin yasak olduğunu fark etmişsinizdir. Bu yasak sadece ülkemizde değil tüm dünyada yaygın bir durum. New York’taki Metropolitan Museum of Art gibi bazı müzeler belirli bölümlerinde fotoğraf çekimine izin verse de genel olarak ana ilgi kaynağı olan özel stantlarda yasak uygulanmaya devam ediyor.

Bu yasak garip gelebilir ancak çoğu finansal olan birçok farklı sorunu ortadan kaldırmak için uygulanmaktadır.

Fotoğraf yasağı, insanların hayatlarını görsel olarak kaydetme konusundaki muazzam arzusunu engelliyor. İnternete yüklenen fotoğrafların metriği hakkında yapılan varsayımlara göre, her yıl yaklaşık bir trilyon dijital fotoğraf çekip paylaşıyoruz. İnternete yüklenen en çok tanınan fotoğraflar arasında ünlü nesnelerin, yerlerin ve anıtların önünde çekilen özçekimler ilk sırada yer alıyor. Akıllı telefon, kamera gözlüğü gibi teknolojiler günlük hayatımızı kaydetmemizi kolaylaştırırken, bu tür fotoğraf yasaklarını daha da can sıkıcı hale getiriyor. Bu yerlerin hediyelik eşya dükkânlarında fotoğrafının çekilmesi yasak olan eserlerin taklitlerini satması ve aslında internete yüksek çözünürlüklü fotoğraflar yüklemesi de bu yasakları daha da anlaşılmaz kılıyor.

Müzelerde fotoğraf çekmek neden yasak?

  1. Kamera flaşlarının ani ve şiddetli flaşlarının fotoğraflara, boyalara ve hassas nesnelerin kaplamalarına zarar verdiği varsayımı. : Cambridge Üniversitesi’nden Martin Evans tarafından yapılan araştırma, kamu kaynaklı flaşların müze eserlerine herhangi bir değerli zarar vermediğini gösteriyor. Ancak flaşların eserlere zarar vereceği korkusu fotoğraf yasağının başlıca nedeni olarak öne çıkıyor.

  2. Kameraları yasaklayarak ziyaretçi deneyimini optimize etme: Bir müzeyi ziyaret etmekten keyif alan ziyaretçilerin onu tekrar ziyaret etme olasılığı daha yüksektir. Bir standa bakarken önünüzde fotoğraf çekmeye çalışan bir kalabalık varsa o sergiden keyif almanız çok zor olacaktır. Ama belki daha da değerlisi, muhtemelen diğer insanlara ve hatta stant nesnelerine çarpacak olan selfie çubukları kullanan insan kalabalığının stant yollarında trafik sıkışıklığına neden olmasıdır. Bu sıkışmalar, herkesin deneyimini önemli ölçüde kötüleştirecektir. Ayrıca bazı fotoğrafçıların “eğlenceli” bir durum yakalamak adına balkonlardan sarkmak için tehlikeli hareketleri nedeniyle stantlarda oluşabilecek duruşlar, gecikmeler ve sigorta masrafları da azalmış oluyor.

  3. Editör tarafından fotoğraf çekimi ve bu fotoğrafların pazarlanmasının kısıtlanması:Bir müze veya tarihi mekanın fotoğrafının çekilmesi yasağı, sadece bu mekanların veya stantların yasal fotoğraflarının organizatörler tarafından çekilebileceği kuralına dayanmaktadır.

  4. Güvenlik endişeleri: Bu fikre göre, kabin fotoğraflarının internette yayılmasını önlemek, hırsızların veya teröristlerin alarm sistemleri ve güvenlik kameralarındaki zayıf noktaları tespit etmelerini engelliyor.

  5. telif hakkı : Sergilenen projelerin telif hakları çoğunlukla onları üreten ve onları savunmayı amaçlayan kişi ve sanatçılara aittir. Bu telif hakları, birisi “çalışmanın kopyalarını çıkarmak” istediğinde makul bir ücret ödenmesini gerektirir. Telif hakları genellikle sanatçının yaşamı boyunca ve ölümünden sonraki 70 yıl boyunca geçerlidir. Bu, Rönesans dönemine ait eserler de dahil olmak üzere birçok eski eserin telif süresinin yıllar önce sona erdiği anlamına gelir. Bununla birlikte, çağdaş sanat eserleri söz konusu olduğunda, özellikle de bir eser sadece bir stant için bir müzeye kiralanıyorsa, telif hakkı önemli bir sorun olabilir. Müzeler, kiralanan eserlerin telif haklarına sahip değildir. Bu nedenle eserlerin fotoğraflarının çekilmesi telif hakkı ihlali anlamına gelebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu