Temiz Enerji Sektöründe İstihdam Artıyor
Küresel enerji sektöründeki istihdam artışına güneş, rüzgar, elektrikli araçlar ve bataryalar, ısı pompaları ve kritik maden madenciliği öncülük ederken, saf enerji dönüşümünün yarattığı milyonlarca iş fırsatının doldurulması için eğitimli insan kaynağına ihtiyaç duyuluyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) bu yıl ikinci kez yayınladığı Dünya Elektrik İstihdamı raporunda, elektrik sektöründeki istihdam bölgesel ve teknoloji bazında incelenerek sektörün iş gücü ihtiyaçları analiz edildi.
Rapora göre, küresel enerji sektöründe istihdam 2022 yılında 67 milyon kişiye ulaştı; bu, 2019 yılındaki pandemi öncesi seviyeye göre yaklaşık 3,5 milyon artış anlamına geliyor.
Bu dönemde saf elektrik branşlarında istihdam 4,7 milyon artarak toplam 35 milyona ulaştı. Fosil yakıt sektöründe istihdam, 2020 yılındaki işten çıkarmaların ardından yavaş bir toparlanma eğilimine girerken, salgın öncesi seviye olan 32 milyonun 1,3 milyon altında kaldı.
Çin, 19,3 milyon istihdamla dünyada enerji sektörü istihdamının en fazla olduğu ülke oldu. Çin’i ülke bazında 8,4 milyon kişiye istihdam sağlayan Hindistan takip etti.
Bölgesel olarak Çin hariç Asya Pasifik ülkelerinin enerji sektöründe istihdam 8,7 milyon, Avrupa’da 7,7 milyon, Kuzey Amerika’da 7,1 milyon, Afrika’da 4,3 milyon, Orta ve Güney Amerika’da 4,2 milyondur. milyon, 3,9 milyonu Orta Doğu’da ve 2,9 milyonu Avrasya’da.
Temiz teknolojilerin en büyük patronu güneş enerjisi
2019’dan bu yana dünya enerji sektörü istihdamındaki toplam artışın yarısından fazlası güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, elektrikli araçlar ve piller, ısı pompaları ve kritik maden madenciliği alanlarında gerçekleşti.
Bu beş sektör arasında güneş enerjisi 4 milyon kişiye istihdam sağlayarak temiz teknolojiler arasında açık ara en büyük istihdam yaratan sektör oldu. Bu dönemde dünyada güneş enerjisi sektöründe çalışan kişi sayısı yaklaşık bir milyon arttı.
Bu dönemde temiz enerji teknolojileri istihdamında en yüksek artış yüzde 148 ile elektrikli araç ve akü alanında kaydedildi. Bu sektörde 2019 yılından bu yana bir milyondan fazla istihdam yaratıldı. Kritik maden madenciliği de son 3 yılda 180 bin istihdam artışıyla dikkat çekti.
IEA’nın rapor kapsamında 160 uluslararası enerji şirketiyle yaptığı araştırmada, saf güç teknolojileri sektöründe eğitimli iş gücü eksikliği, bu şirketlerin faaliyetlerini artırmasının önünde önemli bir engel olarak gösterildi. Bu gereklilik uzman profesyonellerin yanı sıra bilim, teknoloji ve mühendislik alanları için de geçerlidir.
Küresel enerji segmentindeki çalışanların yaklaşık yüzde 36’sı yüksek vasıflı mesleklerde çalışırken, ekonominin tamamında bu oran yaklaşık yüzde 27’dir.
IEA’nın küresel ısınmayı 1,5 dereceye kadar sonlandıracak bir yol haritası sunan güncellenmiş Net Sıfır Emisyon 2050 senaryosuna göre, 2030 yılına kadar saf enerjiyle 30 milyon yeni iş fırsatının yaratılması bekleniyor. Yaklaşık 13 milyon kişinin risk altında olduğu tahmin ediliyor fosil yakıt bölümünde.
Bu, fosil yakıtlarda kaybedilen her işe karşılık, saf güç teknolojilerinde kaybedilen yaklaşık iki işin olacağı anlamına geliyor.
Temiz güç teknolojilerinde giderek artan pozisyonları doldurabilmek için çalışanların sektörün gereksinimlerine göre kendilerini geliştirmeye odaklanmaları gerekmektedir.
IEA Lideri Fatih Birol rapora ilişkin değerlendirmesinde, “Temiz enerjiye geçişteki benzeri görülmemiş artış, dünya çapında milyonlarca iş fırsatı yaratıyor ancak bunlar yeterince hızlı doldurulmuyor. Hükümetlerin, sanayinin ve eğitim kurumlarının bu değişime uyum sağlaması gerekiyor” dedi. Artan talebe ayak uydurmak ve özellikle enerji ve iklim hedeflerine ulaşmak.” “Gerekli temiz enerji projelerini üretmeli, inşa etmeli ve ihtiyaç duyulan uzmanlığı sağlayacak programları uygulamalıdır.” sözlerini kullandı.