Haber

Aylar sonra ilk kez canlı yayına çıkan Kılıçdaroğlu’ndan Akşener ve İmamoğlu açıklaması

Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Özgür Özel’e karşı kaybettiği 4 Kasım 2023 tarihindeki Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı’ndan aylar sonra dikkat çeken açıklamalar yaptı. Kılıçdaroğlu, KRT TV’deki canlı yayında gazeteciler Elif Doğan Şentürk, Zafer Arapkirli, Ali Kemal Erdem ve Atakan Sönmez’in sorularını yanıtladı.

Kemal Kılıçdaroğlu, CHP kurultayında “Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım” demişti. Kılıçdaroğlu’nun bu sözleriyle ilgili programda gelen bir soruya da yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, “Beraber yola çıktığınız arkadaşlar, birlikte mücadele ettiğiniz, birlikte kavga verdiğiniz ve “İlla sen Cumhurbaşkanı adayı ol” diyen arkadaşlar dönüp tam tersini yaparlarsa ne dersiniz? Bunu vatandaşın taktirine sunayım. Sanki ben zorla cumhurbaşkanı adayı olayım. Böyle bir şey aklımdan geçmiyordu. Ama MYK’de de PM’de de ‘Olmazsa olmaz, sizin mutlaka olmanız lazım’ bir sürü ama. Her toplantıda bunlar söylendi. “Peki, partinin kararına uyalım” dedik. Şimdi arkasından “Keşke aday olmasaydı” dediler. Ben siyasete girerken teklif üzerine girdim. Ben genel başkan olacağım demekle genel başkan olunmaz. Genel başkanlık bir konjektur işidir. Kamuoyu sizin genel başkan olmanız konusunda belli bir olgunluğa oluşursa siz zaten mecburen genel başkan olursunuz.” ifadelerini kullandı.

Neden ofis açtı?

Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Şu eleştiri geldi; ‘Neden ofis açtın?’ Çok sayıda talep var ve insanlar görüşmek istiyorlar. Hepsini evde kabul etme şansım yok. Bizim eski genel başkanları ofis açıyor, ben de bir ofis açtım. İnsanlarla oturup konuşuyoruz. Kimisi tez hazırlıyor, sorular soruyorlar. Gazeteci bir kitap yazacak, geliyor sorular soruyor. Öğleye kadar kendime arıyorum. Kitap okuyorum, yazı yazıyorum. İletilere, raporlara bakıyorum. Öğleden sonra da ofise gidiyorum. Vatandaşlar, politikacılar, STK’lar geliyor. Oturuyor, konuşuyoruz. Tabii geniş zaman ayıramıyorum. Ama 10 günde bir felsefeci, tarihçi ve sosyologlar ile bir araya geliyorum. 4.5-5 saatlik bir görüşme, tartışma. Çok keyifli bir tartışma oluyor. Benim buna ihtiyacım var.’Kılıçdaroğlu bir köşede otursun’ diyorlar. Allah aşkına neden korkuyoruz, çekiniyoruz? Ben bu ülke için elimden gelen tüm çabayı gösterdim ve göstermeye devam ediyorum. Tam tersine ülkenin bu kadar sorunu varken Kemal Kılıçdaroğlu bu sorunlara çözüm üretmek, yeri geldiğinde tartışmak yeri geldiğinde de önderlik yapmak durumundadır. ‘Niye ofis açtı’ hayatımda duyduğum en saçma sözlerden birisi. Eğer bir insan bu ülkenin huzuru, kalkınması için bu ülkenin refahı için çalışacaksa bunun Kemal Kılıçdaroğlu olması şart değil. Herkes çalışmalı, üretmeli.”

Zafer Partisi ile ittifak kurmak için neler konuşuldu?

“Sinan Oğan beyle bir görüşme yaptık. Görüşmeyi ben yalnız yapmadım. Başka bir arkadaşım daha vardı. Bir belediye başkanı arkadaşımız vardı. Görüşmeden sonra onun bazı talepleri oldu. Ben, ‘Ben diğer liderlerin haberi olmadan bu vaatlerde bulunamam. Önce görüşeyim ondan sonra size döneyim’ diye söyledim. Ertesi gün bütün genel başkanları aradım. Dediler ‘Herhangi bir sorun yok. Aday sizsiniz, oturun konuşun’ dediler. Bu olaydan sonra biz ikinci turda Zafer Partisi ile bir araya geldik. Yetki bana verildiği için görüşmeleri yaptık. Görüşmelerde Zafer Partisi’nin de talepleri oldu. Bir oya dahi ihtiyaç duyduğumuz dönemdeyiz. O günün koşullarını bir tarafa bırakıp, bugüne göre yorum yapmak kadar yanlış bir şey yok. Kaldı ki o dönemki anketlerin hepsinde biz öndeyiz. Bunlar ortadayken Zafer Partisi ile protokol imzaladık”

Nasıl aday oldu?

“‘Aday olacaksın’, ‘Mutlaka aday olmalı’ diyorlardı. Daha önce de iki kez cumhurbaşkanlığı seçimi oldu ve ben aday olmadım. Kimse de o dönem sen aday ol demedi. Bizim partide dayatma olmaz. Altılı masada da bunlar konuşuldu. Biz orada kararları oy birliği ile alıyorduk. Başlangıçta hiç adaylık konuşmadık. Bu bana söylendi. ‘Adaylığınızı şimdiden açıklayalım’ dediler. ‘Hayır’ dedim.

Akşener’e seslendi

“Sayın Akşener’in hangi gerekçe ile masadan kalktığını ve döndüğünü bilmiyorum. Bir gün uygun ortam olur ilk sorum bu olacak. O kadar zor koşullarda mücadele verdik ki. Yorum yapıyorsan o günün atmosferine bakacaksın. Bir akıl tutulması var. Benim bildiğim gazetecilik böyle değil. Araştırır, bakar. Hiçbir ayrıntıya girilmeden, doğrudan doğruya Kılıçdaroğlu’na nasıl saldırırız, nasıl eleştiririz.O günkü anketlerde ben önde çıkıyorum, bugünkü anketlerde başkası önde çıkıyor. E o gün neden söylemediniz?”

İmamoğlu’na kırgın mı?

“Genel başkanların elbette ki kırgınları, üzüntüleri olur. Kendisi ile bayramda telefonla görüştüm.”

‘CHP birinci olduğu için son derece mutluyum, parti olarak da hatalarımız vardı o nedenle gelin helalleşelim dedim’

“CHP birinci olduğu için son derece mutluyum. Umarım daha sonraki süreçlerde de devam eder. Partinin uzun yıllar emek vermiş birisi olarak çalışmak zorundayız. Bu mücadele bir halk mücadelesidir. CHP’ye yönelik toplumda oluşturulmuş bir algı vardı. CHP halkın değil bir üst grubun partisiydi. Hemen hemen toplumun her kesimine açıkça partiyi anlatınca aramızda sağlıklı bir zemin oluştu. Çünkü halka yaptığınız görüşmelerde -kanaat önderleriyle yaptığım toplantılarda- bütün eleştirileri dinlemek ve samimi yanıt vermek zorundasınız. Bu samimiyet bize çok önemli şeyler kazandırdı. Parti olarak da hatalarımız vardı o nedenle gelin helalleşelim dedim.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu